ERGENLİK DÖNEMİ
“E-R-G-E-N-L-İ-K” yazılması ve okunması son derece rahat olan bir kelime, ancak taşıdığı anlam oldukça ağır olmaktadır. Herkesin farklı yaşadığı, ailelerin farklı algıladığı ve uzmanların konuya farklı açılardan yaklaştığı ergenlik döneminin neden bu denli araştırmalara konu olduğuna bakalım.
Bu yazıda;
- Ergenlik döneminin ne olduğu
- Neden bu kadar zor atlatıldığı
- Ebeveynlerin bu dönemde neden zorlandığı
- Ergen beyni nasıl çalışmaktadır.
- Ergenlik döneminde nelerin yapılabileceği
- Bu dönemin neden sağlıklı atlatılması gerektiği ile ilgili cevaplara kısaca ulaşabileceksiniz.
- ERGENLİK DÖNEMİ NEDİR?
Bireyde çocukluk dönemindeki davranış ve düşünce tarzının yavaşça yok olması ve yerini daha olgun düşünce, davranışlara bırakmasıyla karakterize olan bir dönemdir. Kısaca; kişi bir çocuk değildir ancak olgun bir yetişkinde değildir. Arada kalmış bir geçiş dönemidir.
Son güncel çalışmalar ergenliğin, 9 yaşından başlayıp 25 yaşına kadar devam ettiğini göstermiştir. Bu yaş aralığı oldukça uzun olmakla beraber pek çok değişkeni de kapsamaktadır. Birey, cinsiyetine özgü rolleri daha fazla benimsenmesi, cinsiyetle ilişkili hormonal salgıların artması, boy ve kilo gibi fiziksel değişimlerin gözlenmesi gibi pek çok fiziksel, duygusal ve bilişsel değişimlerin yaşandığı bir dönem olmaktadır.
2.ERGENLİK DÖNEMİ NEDEN ZOR GEÇER?
Yukarıda da değinildiği gibi 9 ile 25 yaş aralığı hem uzun hem de gelişimde oldukça kritik olmaktadır. Kritik olmasının önemli bir nedeni; yetişkinlikte nasıl bir davranış, tutum ve düşünce tarzınızın olacağı gibi geniş bir gelişim yelpazesini etkilemektedir.
Yetişkin bir bireyin hormonları daha kontrollü bir şekilde salgılanırken, ergenlik dönemindeki bir bireyin kontrolsüz salgılanmaktadır. Duyguları, hobileri, ne istediği ile ilgili değişimler çok hızlı değişmektedir.
Şöyle ki;
Yetişkinlik dönemi daha dingin geçerken ergenlik döneminde her şey çok hızlı değişmektedir. Bu hızlı ve kontrolsüz değişimler ergenin yaşamında zorluklara sebep olmaktadır. Çünkü çocukken yaptığı ve düşündüğü şeyler artık zorunlu değişmeye başlamakta ve o da ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Bedeni, zihni, duyguları ve davranışları evrimleşmekte, yeni bir forma ayak uydurmaktadır. Bu zorunlu değişimler ergende gelişimsel ve psikolojik sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Aynı zamanda ergenin toplumsal ahlaki normlara yönelik bakışı (süperego) oluşmakta, toplumsal konulara yönelik ilgisi artmakta, toplumdaki yerini sorgulamaktadır. Bunların yanında yüzünde çıkan sakal, bıyıkla baş etmekte, aniden aldığı kilolar ve belirginleşen kalça ve göğüsler gibi bedensel farklılıkları ile baş etmesi gerekmektedir. Tüm bunların yanında duygusal olarak ani iniş-çıkışlı zorlu bir süreç geçirmektedir. Tüm bu ve daha pek çok dinamik ergenlik dönemini etkilemektedir. Tüm bu faktörlerin bu dönemde çıkması ve şekillenmesi gelişimini ve hayatını zorlamaktadır.
3.ERGEN BEYNİ FAKLI MIDIR?
20 yıl öncesine kadar yapılan çalışmalarda ergen beyninin sorunlu, hasarlı ve gelişmemiş bir beyin olarak gösterilirdi. Ancak güncel yapılan nörobilim çalışmaları sayesinde ergen beyninin hasarlı ya da kusurlu olmadığı, sadece yetişkin ve çocuk beyni formundan farklı olduğu anlaşılmıştır.
Şöyle düşünün; bir hamurun şekil alması nasıl gerçekleşir?
Önce cıvıktır ve şekil almaz, ama daha sonra belli bir katılıktan sonra istediğiniz şekli almaya başlar. Metaforik olarak ergen beyni de cıvık bir hamur gibidir.
9 ile 25 yaş arasında bu cıvıklığını sürdürür ve sonradan sabit bir forma girer. Nasıl ki hamur cıvık olduğu için kimseye kızamıyorsak ergenlik döneminde krizler yaşandığı ve yaşanacağı için de kişiye kızamayız. Kişi bu gelişim sürecinin sonunda eğer psikolojik, zihinsel ve biyolojik bir sorun yaşamıyorsa olgun bir beyin formuna erişecektir.
Bu noktada ebeveynlerin sabır ve sebat etmeleri, empatik ve çözüm odaklı yaklaşmaları bu sürecin daha az sorunlu geçmesini sağlayacaktır.
4.ERGEN ÇOCUĞU OLAN EBEVEYNLER NEDEN ZORLANMAKTADIR?
Örneğin, Tahmini olarak 20 yaşında evlenen ve çocuk sahibi olmak isteyen genç bir ebeveyn olun. 40’lı yaşlarınızda ergenlik döneminde olan bir çocuğunuz olacaktır. Siz artık 40’lı yaşlarınızda bir yetişkinsiniz, yani hormonal, bilişsel, duygusal ve davranışsal olarak yaptıklarınızda bir tutarlılık ve dinginlik vardır. Aniden karar vermezsiniz ya da bir şey yapacakken en ince ayrıntısına göre hesaplarsınız. Bu anlattığım profile karşın duyguları, davranışları ve düşünceleri aniden gelişen, ani kararlar veren, anlık duygu durum değişimi yaşayan ve kimsenin onu anlamadığını düşünen bir çocuğa sahipsinizdir. Ebetteki bu iki profil birbirinden tamamen farklı olduğu için anlaşmaları da zor olacaktır.
Şunu net olarak anlamanız gerekir ki anlaşamamanızın nedenini bir sürü dinamik ve faktör etkilemektedir. Bu bilimsel süreçleri bildiğiniz zaman ergenlik dönemine daha anlaşılır ve empatik yaklaşabilirsiniz.
5.ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİRİNE NASIL YAKLAŞILMALIDIR?
Ebeveynlerin çocuklarının hızla büyümelerini yakından izlemeleri gerekmektedir.
Hızlı büyümenin sağlıklı olup-olmadığının, anormal bir durumun olup olmadığının anlaşılması için bir doktora götürülmelidir.
Bu dönemde hızla gelişen duygu ve düşüncelere adapte olmak için bir uzmandan yardım alınmalı. Hem ailenin hem de ergenin uzman bir psikolog tarafından değerlendirilmesi ve bu süreçte nelerin yapılacağı ile ilgili bilgilendirilmelerin yapılması gerekmektedir.
Her çocuğun ergenliği farklı olduğu için bir uzman görüşü içerisinde planlamalar yapılıp çocuğa yaklaşılmalıdır.
6.ERGENLİK DÖNEMİ YETİŞKİNLİĞİ NASIL ETKİLER?
Eğer yukarıda belirtilen konulara dikkat edilmediği takdirde, ergenlik dönemindeki çocuğunuz anlaşılmadığını, yok sayıldığını hissedip sizden uzaklaşabilir, ona zarar verebilecek kişilerle takılabilir, okul ve akademik hayatını önemsiz görebilir, zararlı pek çok alışkanlık edinebilir. Tüm bunlar onun yetişkinlik döneminin nasıl olacağını etkilemektedir.
Bir bina inşa ettiğinizi düşünün her evrede bir katı inşa ediyorsunuz ve bu evrelerde tuğlalarınız paslanmışsa, gerekli zemin, beton kontrolleri yapılmamışsa birkaç kattan sonra binanın bozuk ve çarpık şeklini göreceksiniz.
Nasıl bir yetişkin olacağının tuğlalarını çocuklukta koymaya başlar, ergenlikte devam ettirirsin.
Uzman Psikolog Şerivan Demir
Bir yanıt yazın